Ar-Ge’de Zaman, Maliyet, Kalite Değiş Tokuşu
Emre Sami Süzer
Operasyonlar Direktörü
Aktif Mühendislik
Ürünü geliştirirken en kaliteli ürünü, en düşük maliyete, en kısa sürede geliştirmek isteriz. Maalesef bu dengeyi sağlamak çoğu AR-GE projesinde mümkün değildir ve yöneticileri bir tercih, bir değiş-tokuş yapmaya zorlar. Bu tercihi neye göre yapmalıyız?
I. GİRİŞ
AR-GE projeleri uzun soluklu, oldukça maliyetli ve sonucunun kar mı zarar mı olacağı net bir şekilde belirli olmayan projelerdir.
Bir ürün geliştirirken, AR-GE sürecinde harcanan maliyetlerin, ürün satışı neticesinde önce kendini amorti etmesi ve sonrası ise gelir elde ettirmesi hedeflenmektedir. Çoğu zaman üzerine yeterince düşülmeyen nokta ise, düşük kaliteli olarak geliştirilmiş ürünlerin AR-GE masraflarına ek olarak direkt ve endirekt başka maliyetler ortaya çıkarmasıdır.
Diğer önemli bir unsur ise pazara çıkış süresidir. Zamanında piyasaya sürülemeyen ürünler eski teknoloji olma, pazarı başka oyunculara kaybetme gibi riskleri barındırırlar.
Yukarıda bahsettiğimiz AR-GE projelerinin, aslında çoğu projenin, zaman, maliyet ve kalite unsurlarının çok iyi dengelenmesi ve ihtiyaca göre ağırlıklarının ayarlanması gereklidir.
II. ZAMAN, MALİYET, KALİTE ÜÇGENİ
Bu unsurları birbirlerine olan etkisini anlamanın en iyi yöntemi Zaman/Maliyet/Kalite üçgenini incelemektir. Bir diğer adı ile “Proje Yönetim Üçgeni”.
Üçgenin köşelerinde proje yönetimlerinde karar verilmesi gereken unsurlarımız vardır. Maalesef bu unsurlardan hepsi de çok iyi olsun gibi bir seçenek projelerin çok düşük bir kısmında sağlanabilir. Çoğunluk durumda ise iki unsur arasında tercih yapılması gereklidir.Düşük Maliyetli ve Yüksek Kaliteli ürün çıkartılmak istendiğinde, geniş çaplı AR-GE faaliyetleri yapılmalı ve test aşaması çok uzun tutulmalıdır. Bu sebeple ürünün pazara doğru zamanda çıkamama riski vardır.
Düşük Maliyetli ve Hızlı bir AR-GE çalışması istendiğinde ise büyük bir ihtimalle kalitesiz bir ürün ortaya çıkmış olacaktır.
Yüksek Kaliteli ve Hızlı bir AR-GE ile çıkartmaya çalışacağımız ürün ise, hazır ve kendini kanıtlamış pazar ürünlerinden oluşacağı için yüksek maliyetli olacaktır.
AR-GE projelerinde bu dengeyi kurmak hiç kolay olmayıp, kararın projenin en başında verilmiş olması ve çalışmaların bu karar doğrultusunda yapılması gereklidir.
III. DEĞİŞ-TOKUŞ KARARI
Unsurlar arasındaki değiş tokuş kararı çoğunlukla tek bir bölümün/kişinin inisiyatifinde olmamaktadır ve aslında da olmamalıdır.
Satış bölümü ürünün bir an önce satılabilir durumda olmasıyla ve rakiplerinden daha iyi fiyatta olmasıyla ilgilenecektir.
Kalite, Üretim, Servis gibi bölümler ürünün en üst kalitede olmasını ister, hiçbir geri dönüş olmamasını beklerler.
AR-GE çalışanları ise ürünün maliyetiyle ilgilenmek istemeyecek, mümkün olduğu kadar ürün üzerinde çalışıp, en kaliteli ürünü geliştirme gayretinde olacaklardır.
Buradaki kararın en akılcı şekilde yapılmasını beklesek bile, iyi pazar ve teknik araştırması yapılmamış projelerde kararı en güçlü müdür belirlemekte ve dolayısı ile proje tehlikeye girmektedir.
IV. KALİTESİZ ÜRÜN MALİYETLERİ
Ürünü zamanında geliştirememenin ve yüksek maliyetli geliştirmenin sonucu pazara istenilen şekilde girememek ve hatta AR-GE’nin yarıda kesilmesiyle sonuçlanabilir.
Kalitesiz ürün geliştirmiş olmanın da çok ciddi ek maliyetleri olacaktır. Bu maliyetleri dört grupta toplayabiliriz:
- Hurda ve yeniden işleme maliyeti
- Kusurların Maliyeti – Garanti masrafları, müşteri ilişkileri masrafları, geri dönen ürünlerin maliyeti vb.
- Önleyici maliyet – Eğitim masrafları, kaliteyi yükseltme maliyetleri
- Kusur Tespit Maliyetleri – Sevkiyat öncesi malzeme kusurlarının saptanmasıyla ilişkili tüm faaliyet maliyetleri [2]
Yukarıda ürün maliyeti, ürün kalitesi maliyetinin grafiğini görebilirsiniz. Fark edeceğiniz ilk unsur kalite arttıkça, toplam kalite maliyetin sürekli olarak düşmediği, aksine bir kırılma noktasından sonra arttığı olacaktır.
Daha kaliteli ürün ve üretim teknikleri sayesinde hem üretim esnasındaki hem kalite kontrolde hem de sahadan geri dönüşlerde düşüş olacaktır.
Kalitenin artışı ile maliyetin artmasının sebebi ise “Kalitesiz Ürün Maliyetleri” kısmında irdelediğimiz üçüncü madde yani “Önleyici Maliyet” olacaktır. Önleyici maliyetlerdeki, yükseltme maliyetlerini aşağıdaki gibi özetleyebiliriz:
- Daha yüksek korumaya sahip donanımların kullanımı
- Kullanıcı hatalarına karşı korumalar
- Gelişmiş hata toplama ve iletme mekanizması vb.
Eğriye baktığımızda kalitenin abartıldığı durumun mantıklı bir seçim olmadığı anlaşılmaktadır. Durulması gereken nokta yüksek kalite tarafında ve kusur maliyetlerinin artık müşteri memnuniyetsizliği yaratmayacağı nokta olmalıdır.
Durulacak noktayı belirlemekte genelde kullanılan bir yöntem de şöyle açıklanmıştır. Eğrimizin X eksenindeki seçim noktamızın sağında ve solunda kalan maliyetleri aşağıdaki gibi ayırdığımızda…
YKM: Seçtiğimiz noktadan daha kaliteli ürün geliştirmek, üretmek için gerekli olan kaliteyi arttırma maliyetleri
DKM: Düşük kaliteli ürün sonucu meydana gelen, kusurlu ürünlerden kaynaklanan, maliyetler.
YKM maliyetleri, DKM maliyetlerinden daha yüksek, tercihen iki katı olduğu nokta optimum yani maliyet, kalite değiş tokuşunu yapacağımız nokta olacaktır. Bu iki katı kesin bir rakam olmayıp projeden projeye değişiklik gösterebilir.
KAYNAKLAR
[1] http://smarterwebsiteowner.com/the-project-management-triangle/[2] https://www.mbaskool.com/business-concepts/operations-logistics-supply-chain-terms/2199-quality-tradeoff-curve.html
[3] https://www.linkedin.com/pulse/advance-cost-quality-coq-al-diaz-mba-pmp-cba